26 Aralık 2012 Çarşamba

KISA BİR ARA VE KEÇELİ DÖNÜŞLER

   Selamlar :)
   Biliyorum epeydir yoktum. Ama sebeplerim vardı bir sürü. Başladığım kurslar,  seyahatlerim ve akabinde evimdeki yoğunluğum,... Derken döndüm. Güzel şeylerle hemde...

   Burada bahsettiğim yeni uğraşlar vardı hani... Hıh işte Tuba Can kursu da onlardan biriydi. Blogdan yok olduğum süre boyunca Tuba Can'ın derslerine katıldım. Güzel şeyler öğretti, güzel şeyler yaptım. Sonra kurabiye siparişleri aldım. Kurabiyeler yaptım. Bir sürü yeni fikrim oluştu kafamda. Daha neler yapabilriim onları düşünüdüm. Sonra geldim. İşte yaptıklarım:


12 Aralık 2012 Çarşamba

HEDİYELERİM VARDI BENİM :)

   Epeydir yazamıyorum. Biliyorum ki bekleyen izleyen gözleyenler var. Sağolsunlar :)
   Ama yoğunluk denilen şey... Biraz da ihmalkarım galiba. Ama geldim tekrar. Bu kez daha bir dolu dolu... Geçen aylarda katıldığım bir hediyeleşme etkinliği vardı. Koyu Kırmızı'nın başlattığı bu etkinliğe, ben ve eşleştiğim sevgili Cicileydi kendi meşguliyetlerimizen dolayı biraz geç gönderim yaptık :). Etkinlik belki de bir çok bloggerın birbirini tanımasına vesile olmuştur. Nitekim bizim için öyleydi.

   Sevgili Zeynep'le birbirimize dair detaylar öğrendik, tevafuklar yaşadık bi dolu... Ve neticede güzel bir blog arkadaşlığı oldu. O etkinliğe dair fotoğrafları çoktan yayınlamıştı blogunda benim gecikmemse koştur koştur gittiğim kurslar, davetler ve ziyaretlerden ötürü aksadı. Şimdiyse sevgili Cicileydi'nin hediyelerine gedi sıra :)


5 Aralık 2012 Çarşamba

KISA BİR MOLA VE AŞK-I İSTANBUL

   Selam ile...
   Bildiğiniz üzere yakın zamanda bir tatil yaptığımı söylemiştim. Evet ! Kafa dinlemelik bir tatile çıktım. Dinleyebildim mi? Ehh... Ben nereye gitsem yoğunluğumu oraya götüren biriyim. Anneme benzedim de diyebilirim :)
   Eşimle birlikte planladığımız haftasonu tatili suya düşünce, oturup sil baştan bir plan yapmam gerekti. Hadi bismillah deyip, gideceğim gün dahil, iki hafta boyunca her türlü işimi halletmeye çalıştım ve nihayet o otobüse bindim. Nasıl olduğunu anlamak biraz uzun sürdü ama benim yanımda yoğunluğumla yolculuk ettiğim otobüsten indikten hemen sonra ortaya çıkacaktı :)
   Ayrılıklar eşim ve benim için zulümdür ! Tam olarak böyle. Evleneli onüç ay kadar olup, bu süreçte onsuz dört kez yolculuğa çıktım. Şartlar gerektirdi de diyebiliriz. O AŞTİ bize daralırdı bu vedalarda. Uçak yolculuğunu sevmediğim ve dahi fobim olduğu için pek yakınımdaki havalimanına uğramaz, her defasında uzun yolları yoldaş edinirim kendime. E reva mı bu bize? Hayır tabii... Ben otobüs yolculuğunda hastalanıyorum bir kere! Hem de en sıkıntılısından. Elhamdulillah, bu sefer hastalanmadım. Ayrılırken bir yanımı bıraktım Ankara'da ama O'nun bana geleceği Pazar gününü iple çektim. Ve bir haftasonu olmasa da Pazar'ın tadını çıkarabildik.


GÜNE BAŞLARKEN BİR HATIRLATMA


Dün geceden aklımda kalan bir ayet...
Hayrlı bir sabahımız ve günümüz olur inşallah.
Sabredenlere selam olsun!

4 Aralık 2012 Salı

BU AKŞAMIN EN SEVİMLİ KARESİ :)


Bi de güzel oldu...
Ne de güzel oldu :)

Hayr olsun geceniz :)

ANKARAYA KAR, BANA YENİ UĞRAŞLAR YAĞAR :)

   Selam ile....
   Bugün sabah eşimin perdeyi aralayıp yüzüne kondurduğu tatlı gülümsemeyle uyandım. "Büşra, ne güzel yağıyor ya ! Yağmurla karışık..." Kalkıp pencereden baktığımda, evimizin etrafını sarmalayan binaların çatıları çoktan beyaza bürünmüş, bende eşimin heyecanına katılmıştım bile. Ondaki bu sevinç, günümün güzel geçmesine vesile oluyor hamdolsun...


BU GÜNDEN GECEYE ELİMDEKİ KEÇE :)


Ve benden ilk kez günün - gecenin karesi.
Hikayesiyse çok yakında blogta !

Hayır olsun geceniz...

2 Aralık 2012 Pazar

ÇEKİLİŞ BİTTİ VE KAHVE MAKİNESİ EVİNİ BULDU :)

   Hayırlı pazarlar...
   Bu pazar Ankara havası oldukça güzeldi.Sabah kalktığımda ışık almayan evimin penceresine yaklaşıp şöyle bir göz attım dünyaya. O güzel güneşi görmek ble yetti. Evde eşimle güzel ve geç bir pazar kahvaltısı yapmak ve dinlenmek ikimize de iyi geldi.

   Sonrasında da söz verdiğim üzere çekilişi sonlandırdım.Tam 245 kişinin katılımını yazdım. Son iki isim ise aşgaane ve Mine Erarslan oldu. Kendilerine çağrı yaptığım arkadaşlara bir de mail attığımı söylemiştim. Bekledim, ancak geri dönüş olmadı. Bende söz verdiğim 30 Kasım tarihini 2 Aralık'a kadar uzattığım için zaten huzursuzdum. Ama elimden geleni yaptığıma eminim. Eşim tekrar tekrar yenilediğim listeyi gördükçe neden bu kadar uğraştığıma hayret etti ama sürekli kontrol ettim. Elhamdulillah bitti. Çağrılarıma dönen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Görüyorum ki gerçekten takip ediyorlar ve kendileri de dikkat etmişler. Mail attığım arkadaşlara da geri dönmeyişlerinden dolayı sorumluluğun bende olmadığını bilmelerini isterim. Ve işte kazanan talihlimiz :)


ARZUM KAHVE MAKİNESİ ÇEKİLİŞ BİLGİ KONTROLLERİ

   Hayırlı geceler gece kuşları :)
   Ayaktayım evet ve bende şaşırıyorum bu duruma. Öğrenciliğimden beri yapmadığım bir şeydi bu saate kadar uyanık olmak. Ama mevzu blog ve çekiliş olunca oluyormuş ! Buradaki postta bilgileri eksik olan arkadaşlara bir çağrı yapmıştım. Oradaki isimler sadece çekilişe katılmak isteyip, gerekli şartları tam olarak yerine getirmeyen arkadaşlardır. Diğer arkadaşların telaşına gerek olmasa da kimi arkadaşlar panik yapmış.

   Bu sebeple ben bu saate kadar oturdum ve katılımlarını onayladığım arkadaşların listesini temize çektim ve fotoğrafladım. Bilgilerini tamamlamasını beklediğim ve kendilerine şu postla çağrı yaptığım arkadaşlara da mail attım tekrardan. Onları 02 Aralık Pazar, yani bugün öğlen sonrasına kadar bekleyeceğim. Herhangi bir dönüş olmazsa şanslarına küssünler artık. Haklarına riayet etmek için 30 Kasım dediğim süreyi uzattım Bende anlayış bekliyorum.

30 Kasım 2012 Cuma

ARZUM KAHVE MAKİNESİ ÇEKİLİŞİ İÇİN SON ÇAĞRI :)


   Selamlar sevgili izleyicilerim.
   Hayta koşturmacasına katılmayı evlendikten sonra anlayan ben, yine blogdan uzak kaldım ama bu kez kafamı dinlemek için... :)

12 Kasım 2012 Pazartesi

SEVİMLİ BİR BLOGGER HEDİYESİ DAHA :)




  Şantiyenin Gülü blogunun sahibinden izleyicilerine şirin bir hediye varmış. Yeni gördüm ve uzun süredir izleyicisi olmam sebebiyle de tabiiki çekilişine katılıyorum.Okuyun siz de seveceksiniz ;)
  Gelelim hediyelere...

El yapımı keçe yaka kolye
Perfume Jewels vücut losyonu
Rival de Loop yüz yıkama jeli
Essence Lip Balm
Rival de Loop asansörlü göz kalemi
Bir çift siyah küpe

Bu çekilişe atılmak istiyorsanız Şantiyenin Gülüne buyrun... :)

8 Kasım 2012 Perşembe

BANADA LAZIM BİR MİM :)

Resim, kaleminsecdesi.blogspot.com'dan alıntıdır.
Mimlendim !
Sevgili Cicileydi beni mimledi :)
Mimlenmek kelimesi de neden kullanılmış bilmiyorum ya, onu da araştırıp başka bir post yapayım diyorum :)
Bu mim işini ilk gördüğümde garipsemiştim, yalan değil !
Ama sonraları biri beni de mimlese de şöyle ne hissedip, düşünüyorsam yazayım istiyordum.
Çok sevindim. Burdan Cicileydi'ye teşekkürler :)

Gelelim mimin konusuna :)
Öğrendiğim kadarıyla Bricitinyeri blogundan başlatılmış bu mim etkinliği.
Aslında çok eğlenceli bir konusu var.

7 Kasım 2012 Çarşamba

YEPYENİ ÇEKİLİŞLER


Mamontenka'ya bir bakın derim...
:)
Buradan buyrun...


Bakımlıblog'un çekilişi çinde burdan buyrun.


Kırmızı Evin Cadısı'na da uğrayın.
Burdan...http://kirmizievincadisi.blogspot.com/2012/11/cadnn-hediye-cekilisi-baslad.html


Güzellikler Nehri'nin çekilişi için buraya...


Mehmet'in bu güzel hediyesi içinse buraya bir bakın derim...

OLMUŞUZ SEKSENBEŞ KİŞİ VE BENDE BİR ÇEKİLİŞ SEVİNCİ :)



Selamlar Sevgili İzleyicilerim :)
Bir görünüp bir kayboluyorum. "Neden oluyor bilmiyorum!" desem yalan olur aslında. Makul bir sebebim var.  Dinlenceye çekildim. Sabah erkenden eşimi işine yolcu ediyorum. Sonra iş güç biraz, hemen ardından oturuyorum pc başına... O haber senin bu blog benim nasıl öğlen oluyor anlamıyorum. Ezanı dinliyorum bir güzel. Vakitleri ezanla ayırt ediyorum ve bu beni hayli rahatlatıyor. Bazen güzel bir kahvaltı hazırlıyorum en afillisinden. Şöyle biraz şımartıyorum kendimi. Çok zaman da yalnız olduğumu hatırlayıp ayak üstü geçiştiriyorum. Hatta bazen yalnızlıktan ağlıyorum da diyebilirim :(. Canım evde olmayınca bendeki tüm enerji bitik durumda oluyor. "Alışırsın buna da..." diyorlar ama... Ben onsuzluğa alışmak istiyor muyum hiç sormuyorlar ;).Ama bugünü sorarsanız, buradaki postta da bahsettiğim gibi, harika başladım. Çok şükür...
Bir de çekiliş heyecanı olunca...
Değmeyin keyfime...

SABAH KAHVALTISI VE ANKARA KALESİNDEN ELDE KALANLAR



Günaydın :)
Bu sabah çok çok erken kalkmış olmanın sevinci var içimde. Yedi olmadan ayaktaydım. Dünden eşime patates kızartacağıma söz vermiştim. Ve yaptım :). Alelacele kahvaltıyı da fotoğrafladım tabi, hiç kaçırır mıyım ! Birlikte güzel bir kahvaltı yaptık. Çay, sohbet, muhabbet...
Sonra da işe gönderdim Canım'ı...

2 Kasım 2012 Cuma

GENİŞ EVLERE İTHAFEN :)

Fotoğraf Hürriyet.com'dan alıntıdır.

"Allah'ım ! Nasıl yaşar insan burda!" demelerinizi duyar gibiyim.
Nitekim ben de ilk gördüğümde böyle söyledim.
Geçenlerde haberleri karıştırırken gözüme takılan bu ev (!) gerçekten de ilgi çekici.
Tasarım olarak bayılsam da yaşam standartlarıma uymadığı bir gerçek !
Biz Türkler genelde geniş ve kocaman pencereli evleri seviyoruz.
Ama İsrail'li yazar ve film yapımcısı Etgar Keret bizimle aynı fikirde değil.
Sizin de ilginizi çekecek bir haber olduğuna eminim :)
Haberin devamıysa bu linkte.

BAYRAM SONRASI İSİMSİZ KEK MUAMMASI :)


Uzun bir bayram haftası arasından sonra selamlar herkeslereeee...
Benim için yoğun bir iki hafta oldu.Bayram haftasına girerken arkadaşlarımı ağırladım.Üniversiteden canım kardeşlerim evimi şenlendirdiler.Kimi Konya'dan kimi Bolu'dan kimi de Ankara'nın çeşitli semtlerinden konuk  oldular bana.Güzel bir gün geçirdik birlikte.O günden ve ganimetlerinden ayrıca bir postta bahsedeceğim inşallah.Gelelim bayrama...

17 Ekim 2012 Çarşamba

VAHŞİCE BİR AŞK ONUNKİ

 
"Emri Olur parçası Hz. Vahşi'den Rasulullah (A.S) 'a hitaben dile getirilmiş.
Hz Hamza'yı şehid eden Hz. Vahşi Rasulullah'ın yanına gelir ve müslüman olmaya karar verir.
Rasulullah (A.S) onu affeder fakat onu görmek istemediğini söyler.
Çünkü onu görünce amcası Hamza'yı hatırlar.
Vahşi, yıllarca Allah Rasulü'nün sohbetlerine katılamaz ve onun hasretinden yanıp tutuşur."
 
 
Böyle anlatmış videonun altında kısaca...
Doğru veya yanlış bir rivayet mi araştırmak gerek...
Ama bilinen kadarıyla Vahşi Peygamber'e hiç görünmemiş gerçekte de.
Üstelik müslümanken...
Rasulullah acısını kalbinde taşımış muhakkak.
Kimseye de eziyet etmemiş.
Onunki haklı bir istek sadece amcasının acısına dair.
De...
Vahşi'nin yerine koyunca insan kendini...
Düğümleniveriyor boğazı.
Ne acı O'nun yanıbaşında O'na yaklaşamamak...
 
Dedim ya...
Doğru ya da yanlış bir rivayet...
Bilinmez ama
Bu parçayı bu yazıdan sonra daha çok içselleştirdim.
Bir de öyle dinledim.
Ve dedim;
"Böyle Vahşi'ce bir aşk olmuş mudur ki ?" diye...
 
 
Selam olsun Allah'a ve Rasulüne hakkıyla iman edenlere...

15 Ekim 2012 Pazartesi

AŞKA DAİR HATIRALAR VE KÜÇÜK BİR TEŞEKKÜR


Bu yazı sadece sana bana ve geçirdiğimiz bir yıla...

Hatırlıyor musun tanıştığımız günü.
Ben masaya doğru ilerlerken sen ayağa kalktın.
Selam verdim ben.
Sen selamımı aldın, oturduk sonra.
 Farketmiyorduk biz ama kaderimiz yazıyordu o masada ...
Konuşmalar,
Gülüşmeler,
Korkak bakışlar...
Ve külkedisinin saatinin dolduğu an.
Ardından bekleyiş...

Sonra...

Sonra bi dolu araba...
Bizim evde bir heyecan bir heyecan...
Garip bir koşturmaca...
Sana ve senli hayata dair hayaller, planlar...
Bi dolu kapı zili...
Hoşgeldinizler...
Yemekler,
Çaylar,
Tatlılar...

Sonra...

Alışverişler...
Sandık dolusu çeyizler...
Bi dolu yemeni...
Ve bir o kadar havlu...
Tüm bunları ne yapsam fikri...
Buluruz bişeyler demeleri...
Uykusuzluk..
En fit hale ulaşma günleri...

Sonra...

Senin şehrine yolculuk...
Evimizi ilk görüşüm,
Bir sürü insan,
Bi dolu iş,
Birlikte koşturmacalarımız,
Ayak üstü ilk yemeğimiz,
Meraklı gözler,
Pembiş salonumuz,
Bembeyaz odamız,
Mis gibi mutfağımız...


Şükürler,
Şükürler,
Şükürler....

***

ve bir kalabalık
Evin içi bir dünya kadın
Arkadaşlar var okuldan
Dostlar...
Hazırlıklar var tabii...
Kafamda her şey yolunda olacak mı soruları...
Teselli var bir sürü...
Bir ara hastane,
Kınadan önce vitamin depolamaca kardeşle.
Sonra gelişin...
Sonra gelinliğim,
Sen,
El ele, kol kola...
Salona girdiğimiz o an.
Sımsıkı kavrayışım kolundan.
Sonra kına kokuları ellerimde...
***

Sonra gelin alma merasimi...
Kardeşlerim,
Kuşaklar,
Ağlamalar,
Ama ben ağlamadım hiç biliyorsun.
Sonra yan yanalık,
Eve veda, şehrine Merhaba !

***

Bu şehir beton.
Bu şehir sopsoğuk ama.
Var bişey...

***

Altınpark...
Nasipte olan fotoğraf makinesi.
Bu işe gönül vermiş bir akraba,
Kartpostallık haller.
Koca bir salon en sonunda...
Dualar, marşlar, tebrikler...
Bırakıp gidenler,
Ardına bakanlar bi çok kez...
Ve ellerin yol boyunca ellerimi bırakmayan...
O an gözlerimden akan iki damla yaş,
Ve senin
"Kalbimi söküp atmak istiyorum, ağlama!" deyişin.
Ve benim ağlamayışım.

***

Ve Rab kaderimizi yazmıştı o masayla başlayan
Bu şehir soğuktu ve sen vardın.
Ben hiç üşümedim.
Bir yıl oldu ama ben hiç üzülmedim.


Bir yıl önce Cumartesiydi "evet" demiştim sana.
Gözlerimizdeki o saf ışıltıyla, binbir hamdla.
Bir yıl önce nasılsa,
Aynı heyecanla aynı gülümsemeyle evetler haykırıyorum 
En kocaman harflerle.
Keşke...
Çok daha önce tanışsaydık.
Keşke çok daha önce başlasaydık diyorum en derinden.
Sen mucize ve hediyenin ta kendisiydin Rabden gelen...


Sen iyi ki gelmiştin ve ben iyi ki oturmuştum karşına o gün.
Sen cennete gidelim dedin ve ben her gün dualar ettim.
Sen hediyemdin.
Ve ben sana AŞIKTIM.


Göz Nurum...
Seni Seviyorum...

10 Ekim 2012 Çarşamba

ŞEPŞEKER BİR FİKİR VAR


Şepşekerin Fikir Evi blogunda tatlı bir heyecan var bu günlerde...
Ne mi? Buradan buyrun...

9 Ekim 2012 Salı

KUYAME'DEN VİCTORİA SECRET


``KUYAME Blog`dan Victoria Secret Hediyesi Kampanya detayları için
http://kuyame.blogspot.com ``

KİTAP KURDUNDAN EKİM ÇIKARMASI :)


Kitap Kurdu Böcük'ün Ekim ayı hediye kitapları yazısı çıktı !
İşte buradaaaaa... 
:)

8 Ekim 2012 Pazartesi

DUA VE TEVVEKKÜL, BİR DE KARINCA :)


***

Brenda yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir kadındı. Bir gün cesaretini toplayarak, bir grup tırmanışına katıldı.Tırmanacakları yere vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik, büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına.

YENİLENME ZAMANIDIR :)



     Eveeeeeeet...
     Nerdeyim bu zamandır? Ne yapıyorum? Ne hallerdeyim?
     Tüm bu soruları ben de bizzat soruyorum kendime. Ama yoğunluğum öyle çoktu ki ! Ve biraz da yazamama hali..... Nasip bu güneymiş.Geldim sonunda çok şükür :)
     Ama değişimin herkes farkında sanırım. Evet böyle değişik bi değişim oldu bana da...
     Oturdum bi dolu siteden backgraoundlar headerlar araştırdım.Buldum, kopyaladım, yapıştırdım... En çetrefillisi Photoshopladım :) Sevimli mi sevimli şeyler de keşfettim. Onları da attım bi köşeye. Yenilenmiş halimle şöyle bir selam vereyim dedim.Gelirken de size çiçekler getirdim.
      Postlar yakında geliyor inşallah...
      Hadi yeni tasarımıma bi merhaba deyin... :)

1 Ekim 2012 Pazartesi

SHELBY' DEN FAZLACA ÇEKİCİ ÇEKİLİŞ HABERİ


Shelby blogunda bir çekilişe yer vermiş ki sormayın.
Bu günlerde kırmızı çanta merakımın artışıyla da katılmazsam olmaz dediğim çekici bir çekiliş yapıyor.
The Cambridge Satchel marka orjinal, kırmızı bir çanta...
Haberi burdaaa...
:)

BU DEFA DA BEN Mİ?


     Karar verdim 85 izleyiciye ulaştığımda ben de bi çekiliş yapıcam !
     Ama 85 kişi olunca...
     Niye diye soruyorsunuz biliyorum ama öyle...
     Hadi bakalım hayırlısı :)

27 Eylül 2012 Perşembe

DOUGLAS MALLOCH VE EN İYİSİ OLMAK


Dağ tepesinde bir çam olamazsan,
Vadide bir çalı ol.
Fakat oradaki en iyi sen olmalısın!
Bir misk çiçeği olamazsan, saz ol.
Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın!
Hepimiz kaptan olamayız,
O zaman tayfa ol!
Cadde olamazsan, patika ol!
Güneş olamazsan, yıldız ol!
Kazanmak ya da kaybetmek önemli değil,
Sen her neysen, EN İYİSİ OL !

***

Esas mesele en iyi kul olabilmekte aslında...
Olabilenlere selam olsun...

PEMBİŞ PEMBİŞ HEDİYELER VAR


     Bilgenin Gemisi'nin pembe mi pembe hediyeleri var. Bakıııınnn... :)

25 Eylül 2012 Salı

BİRİ DANTELLİ HAVLU MU DEDİ?


Allahım !
Çocukluğumdaki o hallere dönüyorum.
Bu renkler beni çağırıyor galiba !
Sizi de mi cezbetti ?
Hadi buraya bi bakın...

23 Eylül 2012 Pazar

YEMEK AŞKINDAN KIŞ SEPETİ


     Yemek Aşkı bugünlerde tatlı bir telaş içinde.Konserveler, turşular, marmelatlar, makarnalar...
     Yani herkesin yaptığı kış hazırlıklarına girişmiş galiba...
     Ve bu hazırlıklarını takipçileriyle paylaşmak istemiş.
     Kendi yapımı bir sepet hazırlamaya karar vermiş.
     Burada da haberi veriliyor.
     Çok ilgi çekici bir sepet ! Demedi demeyin... Hadi içeriğinden ipucu vereyim :)

     Ev Yapımı Tarhana
     Ev Yapımı Makarna
     Ev Yapımı Kuşburnu Marmeladı
     Ev Yapımı Kahvaltılık Konserve
     Ev Yapımı Yemeklik Konserve
     Ev Yapımı Salatalık Turşusu
     Ev Yapımı Seçil'in Özel Kurabiyesi

     E daha ne olsun !...

RABBE ŞÜKÜR İLE

Allah kuluna kâfi değil midir? Seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık onun yolunu doğrultacak biri yoktur. ZÜMER-36

21 Eylül 2012 Cuma

DENİZKABUĞUNDAN ÇEKİLİŞ HABERİ :)


Denizkabuğundan İnciler'in maharetli sahibesi Deniz, blogunda bir çekiliş yapıyor.
Çekiliş haberini ilk gördüğüm zaman "kazanamam nasıl olsa" diye pesimistçe bir düşünceye kapılmıştım.
Fakat bu fikri bir kenara bırakarak, kime kısmetse artık dedim ve çekilişi duyurmaya karar verdim.
Kendi diktiği tunikle, yine kendi el emeği yaka kolyeyi hediye ediyor.
Detaylar sizce de çok şirin değil mi?
Su yeşili rengi... Dantel yaka... Aynı zamanda zımba detaylı yaka kolye!
Bazı hanımlar pek maharetli :)
Sevgili Deniz burada da çekiliş hakkında detayları vermiş.
Katılana bol şans diliyorum.

19 Eylül 2012 Çarşamba

GEZİCİ FİLM TIRI VAR DEDİLER GELDİK


Altın Koza'yı bilmeyen yoktur sanırım.
1969'dan bu yana sürdürülen bir film festivali.
Bu sene de 17 - 23 Eylül tarihleri arasında Uluslararası Altın Koza Film Festivalinin 19.'su düzenleniyor.
Üstelik şehir şehir dolaşan Gezici Sinema TIR'ının da Adana'ya dönüşü kutlanıyor.
Festivalin sürpriz konukları var ayrıca...
Ve de sürpriz filmler, konserler...
Detay mı?
Tıklayın festival linkine...
İmkanınız varsa bi festival yapmış olursunuz.
Fena mı? ;)

DİLİME GÜZEL Bİ ŞARKI DOLAMIŞIM


Güneşli bir Ankara Eylül'ü...
Sabah bozacak gibi hissetsemde sıcaklık iyi.
Tüm güzellikleri görmemi dileyen Allah'a hamd ederek kalktım erkenden.
Koyuldum işe...
Ne mi yapıyorum?
:)

18 Eylül 2012 Salı

PAZARTESİ GECESİ YORGUNLUK GECESİ


     Bu defa neden böyle oldu bilmiyorum aslında !
     Baş edemeyeceğim kadar kendime iş çıkarmama kızıyorum bi yandan.Diğer yandan onları halletmeye çalışırkenki o anlamsız gerginliği ve dahî aynı anda başkalarının ricalarını kırmamak için kendime zulmetmemi düşün düşün çözümleyemiyorum.
     "Neyin peşindesin ki kızım !" diyorum...

16 Eylül 2012 Pazar

LİMANGO'DAN KENDİME HEDİYEM VAR


     Selam ile...
     Geçenlerde, ara verdiğim online alışveriş günlerime bi' geri döneyim dedim. Eee, ne de olsa beş ay oldu :).  Bi dolu online alışveriş sitesini aynı anda gezip, karar vermeye çalıştığım zamanların aksine, yalnızca bir kaç siteyi açıp şöyle bi baktım. Ve Limango'nun "Kozmetik Tutkunlarına Özel" sloganıyla ekranıma getirdiği bu kutuyu ve içini merak edip, attım sepete. Kozmetik ve bakım ürünlerine öyle aman aman düşkünlüğüm olmasa da hanımların o güzellik dürtüsü kamçıladı benide...  Ne var ne yok bakmadım bile. Kendime bi güzellik yapmanın vakti gelmişti zira!

12 Eylül 2012 Çarşamba

ÇEKİLİŞ ÇEKİLİŞ VE YİNE ÇEKİLİŞ :)

   
     Merhabalar...
     Blogger olmanın faydaları...Sandığımdan daha çok blogger görmek, tanımak, belki gün geçtikçe dost olmak... Şirin çekilişleriyle karşılaşmak ! Son günlerde yaptığım aslında sadece bu.Bilgisayarımı sadece blog için kullandığım bi hafta yaşadım da diyebilirim. Ama fena da olmadı. Çünkü bi dolu blog buldum, gezdim, okudum, beğendim ve izledim :) Kimileri el işi, kimileri kitap işi, kimileri bebeklerinin gelişimi, kimileri giyim kuşam, kimileri saç makyaj işi... Ama hemen hepsi güncel ve kaliteli. Bi de cici çekilişler buldum ki sormayın.
     Ve şimdi de onlardan birini duyurma vakti...
     Kitap Kurdu Böjük blogunda şirin bir çekiliş düzenliyor.Resimdeki kitaplardan iki adet ve sürprizler... Bize düşen de böyle güzel çekilişleri duyurmak. Evet kitap almak belki zor bir şey değil ama hiç tanımadığınız birinden hediye almak, üstelik bunun dileyerek yapılması bence son derece güzel bir etkinlik.
     Şartlara gelince, her çekiliş şartı gibi bu da... Blogu izleyip kendi blogunuzda duyurmanız gerek ve linkini de çekiliş postunun altına yorum olarak belirtmeniz.Ve tabii mail adresi de gerekli... Blog sahibinin ulaşabilmesi için. Son katılım da 13 Eylül...

   

     Bir başka çekiliş haberi de yeni keşfettiğim nil'in moda ve yaşam yorumları blogundan.Kendisi Bodrum'da yaşayan İstanbul aşığı bir anne.Ve kendi yaptığı bir kaç minik aksesuarı hediye etmek istemiş. Laf aramızda çok da becerikli bence... Yukarıdaki çantayı ve kolye bileklik takımını kendisi yapmış.Birbrine uyumlu oldukları için de birlikte hediye etmek istemiş.Çok da güzel düşünmüş.Son çekiliş tarihi 22 Eylül... Haberiniz ola... Çekiliş postu için buraya bir göz atın derim...

     İki çekiliş için de gören duyan katılan herekese bol şans... :)

11 Eylül 2012 Salı

BİR ÇEKİLİŞ DAHA MI VAR :)

     Evet evet ! Bir çekiliş daha var. Sade Kahve'nin çekilişi sona erdi bugün itibariyle ve kırlentler sevgili Ece'den yeni sahibesi Demlenmiş Yaşam Öykülerinin Dileğine doğru yola çıkacak.Kendisini tebrik ediyorum buradan da... Ve Dilek Hanım'ın blogunda rastladığım bir başka çekiliş haberini duyuruyorum...


    Bu baykuş tasarımlı kırlent sahibini arıyormuş.Hazeldesign, buradaki postunda açık açık anlatmış. Bir "tık" lütfen.Bakalım bu çekilişin sonucu ne olacak... Bol şans ;)

10 Eylül 2012 Pazartesi

SUSSAM DAHA İYİ BELKİ DE



     ...................
     İnsanın öyle zamanları da oluyor.

     Ben de o zamanlardan birindeyim galiba.
     Bazen yeni şeyler bulmanın sevinci de olmuyor.
     Yo yoooo...
     Benimle alâkalı değil bu, zaten illa bir bağlantısı olması da gerekmiyor.
     Kimseyle hemde.
     Bazen bazı şeyler iyi denk geliyor sadece.
     Öyle bakınırken felan, merak ediyorsun
     Nedir acaba diyorsun
     Ve görüyorsun.
     Ne olursa ondan sonra oluyor zaten.
     Teselli edilecek kimse yok, edecek kimse yok.
     Tek başına,
     Yalnızca bakıyorsun dakikalarca...
     Mutsuzluk değil hayır !
     Bu öyle bir şey değil ki !
     Zaten insan kendine de anlam yükleyemez ki...
     Bazen bırakırsın ve yaşanır.
     Teslim olursun kadere...
     Olması gerektiği gibi !
     İşte olan biten bu sadece.
     Bir şarkı bulursun
     Dinlersin
     Ve yazamadığın gelir
     Dökülürsün öylece
     Dakika üç sıfır dokuz.
     Anlarsın o zaman ne demek istediğimi.

     Ve anlarsın belkide anneni !
     ...................


....
"AMA KADINLARLA ERKEKLERİ BİRBİRİNDEN AYIRAN ŞEY DE BU ZATEN ! GALİBA BU.
ONLAR CAN VERMEKTE USTA, BİZ CAN ALMAKTA !"
3:09
....

5 Eylül 2012 Çarşamba

TARÇINLI KURABİYE AŞKI :)





     Ne aşk ama !
     Kilolarını dert etmekle etmemek arasında gidip gelen biri için harika bir aşk aslında :) Kâh bir ay boyunca bir çok kez yapıp yiyor, kâh uzun zaman mideme de fırınıma da eziyet etmiyorum.Aslında bu kurabiye evlendikten sonra hızla aldığım kiloların failidir ama kendisini affettim ben. :)

31 Ağustos 2012 Cuma

BAYRAM SONRASI SARMA-ŞIK KAHVALTISI :)

     Sarma-şık...
     İsmi, söylenişi, yazılışı bile çok sevimli değil mi sizce de... :) Kesinlikle evet !
     Sarma-şık kafe Ankara'da İncek yolunda, sağ kol üzerinde şirin, kocaman bahçeli bir kahvaltı villası. Ramazan ve bayram sonunda eşim "Pazar gününü birbirimiz için değerlendirelim, sakin sakin oturalım, kahvaltı yapalım, uyuyalım." diyerek hiç kimseye söz vermemiş yalnızca ikimiz için rezerve etmişti o günü.Malumunuz aile geniş olunca beklentiler yüksek, talepler fazla oluyor bu hususta... :)

29 Ağustos 2012 Çarşamba

SADE KAHVEDEN ÇEKİLİŞ VAR

Evet evet bi çekiliş varmış ! 
Benimde sevgili arkadaşım ve Konuşan Balon'un sahibesi Burcu'dan görüp duyduğuma göre 
Sade Kahve'den Sevgili Ece bir çekiliş yapıyormuş.
Sandığından çıkan bu üç tatlı kırlenti artık yeni sahiplerine gidecek gibi duruyor.
Hadi buyrun siz de... 
 
Her iki tatlı insana ulaşmak için renkli yerlere birer tık ;)

ŞİPŞAK SÜRPRİZ VE POLAROİD AŞKI

     Merhabaaa...

     Yazmayalı uzun zaman olmuştu ki (dünü saymazsak) hemen oturdum bilgisayarın başına ve başladım fotoğraf arşivimi karıştırmaya.Arife gününe bağlanacak olan gece Ankara'ya geldim ailemin yanından.Eşim yaptığım sürprizle şok olmuş tabii.. Bekliyor otogarda beni.
     Özlemişiz çok... Kocaman...

28 Ağustos 2012 Salı

SON ZAMANLARIN EN İYİSİ


     Uzun zamandır bu kadar iyi karpuz kavun ikilisi görmemiştim.
     Bugün, eşimin bir kaç gün önce alıp dolaba attığı karpuzla kavunu çıkardım ve bir güzel doğradım.

     Sonuç harikulade ! Elhamdulillah...


12 Ağustos 2012 Pazar

BABA EVİNDE RAMAZAN


     Sıcak ve rüzgarlı bir Osmaniye gününden yazıyorum..
     Evet evet ! Kesinlikle fazla rüzgarlı... Eşim Ankara'nın yağmurunu anlatırken biz güneşin ve rüzgarın tadını çıkarıyoruz burda. Sanırsınız ki İstanbul'un sahillerinde oturuyoruz :). Neyse... Bu rüzgar böyle sürsün ki klimalardan ağrıyan yanlarımız azıcık kendine gelsin.Evde yirmi dört saat çalışan klimalar da azıcık kendini toparlasa iyi olur aslında.Zira onların da belli bir ömrü var.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

BİR BOSTAN GÜNLÜĞÜ


     Memleket havasından yeni bir merhaba...
     İki gün önce geceye yakın bir saatlerde başladı otobüs yolculuğum.Ailemin yanına, Osmaniye'ye gelmek için çıktım yola.Bu kez yanımda eşim, canım olmadan geliyordum ve bu benim için zor olacaktı, biliyordum.
Babamın umreye gidecek olması, eşimin iş arkadaşının umresiyle çakışınca yalnız gelmek kaçınılmaz oldu tabii..

7 Ağustos 2012 Salı

MISIR EKMEĞİ VE YAĞMUR



     Yağmurlu bir Ankara'dan merhaba..
     Bugün günüme hastaneyle başladım.Korkulacak bir şey yok şükür ki.. Kronik baş ağrılarım tuttu ve beni bir kaç gündür zorlaması nedeniyle de artık bi gidelim dedik.Eşimin ısrarlarıyla oldu da denilebilir daha çok aslında..

6 Ağustos 2012 Pazartesi

İSTANBUL VARDI Bİ


    Güneşsiz bir Ankara...
    Ve güneşsiz bir Pazartesi..
    Olumlu tüm yönler zihnimde teker teker yok olurken yazmaya başladım ve aslında içimin sıkıntısının çözümünü bulduğumu anladım.

2 Ağustos 2012 Perşembe

HOŞLUK



                                                                   http://fizy.com/#s/3wh6hb

     Blog serüvenine başladıktan sonra, gezip gördüğüm, izlemekten hoşlandığım, dinlerken gözlerimi kapatıp musmutlu olduğum yepyeni şeyler buldum.Halen de buluyorum ya.. Neyse..

     Yiruma da onlardan biri.Kore dizilerinden tanıyamayacağımız :) ama Seoul doğumlu olan bir piyanist. Asıl adı Lee Ru Ma imiş ekşi sözlük abilerinin üşenmeyip araştırdıklarına göre :) Yiruma'nın da "yetenekli" gibi bi anlamı varmış kendi dllerinde.Güney Kore artık fazlaca ilgimizi çektiğinden yabancı sayılmayız bu isimlere aslında.
     Ama kendisi öyle güzel çalıyor ki..O takma adının hakkını da vermiyor değil hani..
     Buyrun işte.. Serinlemek için birebir..