31 Ağustos 2012 Cuma

BAYRAM SONRASI SARMA-ŞIK KAHVALTISI :)

     Sarma-şık...
     İsmi, söylenişi, yazılışı bile çok sevimli değil mi sizce de... :) Kesinlikle evet !
     Sarma-şık kafe Ankara'da İncek yolunda, sağ kol üzerinde şirin, kocaman bahçeli bir kahvaltı villası. Ramazan ve bayram sonunda eşim "Pazar gününü birbirimiz için değerlendirelim, sakin sakin oturalım, kahvaltı yapalım, uyuyalım." diyerek hiç kimseye söz vermemiş yalnızca ikimiz için rezerve etmişti o günü.Malumunuz aile geniş olunca beklentiler yüksek, talepler fazla oluyor bu hususta... :)

29 Ağustos 2012 Çarşamba

SADE KAHVEDEN ÇEKİLİŞ VAR

Evet evet bi çekiliş varmış ! 
Benimde sevgili arkadaşım ve Konuşan Balon'un sahibesi Burcu'dan görüp duyduğuma göre 
Sade Kahve'den Sevgili Ece bir çekiliş yapıyormuş.
Sandığından çıkan bu üç tatlı kırlenti artık yeni sahiplerine gidecek gibi duruyor.
Hadi buyrun siz de... 
 
Her iki tatlı insana ulaşmak için renkli yerlere birer tık ;)

ŞİPŞAK SÜRPRİZ VE POLAROİD AŞKI

     Merhabaaa...

     Yazmayalı uzun zaman olmuştu ki (dünü saymazsak) hemen oturdum bilgisayarın başına ve başladım fotoğraf arşivimi karıştırmaya.Arife gününe bağlanacak olan gece Ankara'ya geldim ailemin yanından.Eşim yaptığım sürprizle şok olmuş tabii.. Bekliyor otogarda beni.
     Özlemişiz çok... Kocaman...

28 Ağustos 2012 Salı

SON ZAMANLARIN EN İYİSİ


     Uzun zamandır bu kadar iyi karpuz kavun ikilisi görmemiştim.
     Bugün, eşimin bir kaç gün önce alıp dolaba attığı karpuzla kavunu çıkardım ve bir güzel doğradım.

     Sonuç harikulade ! Elhamdulillah...


12 Ağustos 2012 Pazar

BABA EVİNDE RAMAZAN


     Sıcak ve rüzgarlı bir Osmaniye gününden yazıyorum..
     Evet evet ! Kesinlikle fazla rüzgarlı... Eşim Ankara'nın yağmurunu anlatırken biz güneşin ve rüzgarın tadını çıkarıyoruz burda. Sanırsınız ki İstanbul'un sahillerinde oturuyoruz :). Neyse... Bu rüzgar böyle sürsün ki klimalardan ağrıyan yanlarımız azıcık kendine gelsin.Evde yirmi dört saat çalışan klimalar da azıcık kendini toparlasa iyi olur aslında.Zira onların da belli bir ömrü var.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

BİR BOSTAN GÜNLÜĞÜ


     Memleket havasından yeni bir merhaba...
     İki gün önce geceye yakın bir saatlerde başladı otobüs yolculuğum.Ailemin yanına, Osmaniye'ye gelmek için çıktım yola.Bu kez yanımda eşim, canım olmadan geliyordum ve bu benim için zor olacaktı, biliyordum.
Babamın umreye gidecek olması, eşimin iş arkadaşının umresiyle çakışınca yalnız gelmek kaçınılmaz oldu tabii..

7 Ağustos 2012 Salı

MISIR EKMEĞİ VE YAĞMUR



     Yağmurlu bir Ankara'dan merhaba..
     Bugün günüme hastaneyle başladım.Korkulacak bir şey yok şükür ki.. Kronik baş ağrılarım tuttu ve beni bir kaç gündür zorlaması nedeniyle de artık bi gidelim dedik.Eşimin ısrarlarıyla oldu da denilebilir daha çok aslında..

6 Ağustos 2012 Pazartesi

İSTANBUL VARDI Bİ


    Güneşsiz bir Ankara...
    Ve güneşsiz bir Pazartesi..
    Olumlu tüm yönler zihnimde teker teker yok olurken yazmaya başladım ve aslında içimin sıkıntısının çözümünü bulduğumu anladım.

2 Ağustos 2012 Perşembe

HOŞLUK



                                                                   http://fizy.com/#s/3wh6hb

     Blog serüvenine başladıktan sonra, gezip gördüğüm, izlemekten hoşlandığım, dinlerken gözlerimi kapatıp musmutlu olduğum yepyeni şeyler buldum.Halen de buluyorum ya.. Neyse..

     Yiruma da onlardan biri.Kore dizilerinden tanıyamayacağımız :) ama Seoul doğumlu olan bir piyanist. Asıl adı Lee Ru Ma imiş ekşi sözlük abilerinin üşenmeyip araştırdıklarına göre :) Yiruma'nın da "yetenekli" gibi bi anlamı varmış kendi dllerinde.Güney Kore artık fazlaca ilgimizi çektiğinden yabancı sayılmayız bu isimlere aslında.
     Ama kendisi öyle güzel çalıyor ki..O takma adının hakkını da vermiyor değil hani..
     Buyrun işte.. Serinlemek için birebir..