Yağmurlu bir Ankara'dan merhaba..
Bugün günüme hastaneyle başladım.Korkulacak bir şey yok şükür ki.. Kronik baş ağrılarım tuttu ve beni bir kaç gündür zorlaması nedeniyle de artık bi gidelim dedik.Eşimin ısrarlarıyla oldu da denilebilir daha çok aslında..
Doktor Bey daha önce yaptırdığım testler ve MR sonuçlarıma göre "akut tedavinizi yapacağım isterseniz nörolojiye görünün" dedi, fakat; ben o ortamda daha fazla kalmak istemedim. :/ Kimse sevmez biliyorum ama hastanelerden ben ayrı bi hoşlanmıyorum. Daha fazla hasta psikolojisi demek benim için bir kaç gün fazladan etkilenmek demek.Allah hayr versin şifa bekleyen umanlara.Bi güzel serum yedikten sonra ağrım hafiflemiş, hatta yok denecek hale gelmiş şekilde çıktık.Önce eşimin iş yerine gidip bir kaç cici aldım,oradan da eve...Ve bir saat evvelinden itibaren de, ağrım yeniden vücut bulmaya başladı ya hayırlısı..
Dün akşam, daha doğrusu gece, eşimle sahuru beklerken nerdendir bilinmez, bana bi mısır ekmeği aşkı geldi ki sormayın.Takip ettiğim bloglardan, başka başka internet sitelerinden bi dolu tarif buldum.Bu konuda alimler ikiye ayrılmış.Bir kısım mısır ekmeğinin yalnızca sıcak su, tuz ve mısır unundan yapıldığını söylerken; diğer bir kısım içine yağ, süt, yoğurt hatta kabartma tozuna kadar eklenebilir demiş.Biz de eşimle "hadi şunu bi deneyelim" dedik.Ve başladık ! Ki başlarken bile anladık usta eller lazımmış.
Burada ekmeğimizin fırına girmiş hali var.Öncesini çekmedik, sanırım o hengameyle unuttuk :)
220 derecede ısıtılmış fırında epeyce bi durdu.Kabartma tozunu son anda karar değiştirerek eklemiş olmama rağmen hiç kabarmadı :). Ben de gidip gelip baktım ekmeğime.
"Hiç kabarmadı ama yaa... :(" diye her defasında eşimin yanına döndüğümde içime su serpen o sözleriyle rahatladım tabii..
"Hayatım zaten mısır ekmeği kabarmaz ki, bence çok güzel olacak." :) Canım yaa.. Deneme yanılmalarıma onu da ortak ediyorum her defasında ve üzüldüğümü görünce bin bir güzellik buluyor.Bir keresinde de kabarmayan ıslak kekimi, "kabarsaydı bu kadar leziz olmayabilirdi canım" deyip indirmişti mideye.
Kadınlar ufacık bir beğeniyle nasıl da musmutlu olabiliyor :) Allah da mutlu edenleri mutlu kılsın.
Neyse... İşte bu da ekmeğimin fırından çıkmış, yanına en yakışanlarla servise hazır şekli..
Evet evet.. Güzel görünüyor.Kabarmamış olması gerekiyordu zaten (avutmaca). Lezzet mükemmeldi. Tarifi çekine çekine de olsa vereceğim artık..Çünkü herhangi bir tarif adresi maalesef ki veremiyorum.Bir şey yaptıysak tam yapalım ama di mi?..
3 su bardağı mısır unu
1.5 su bardağı beyaz un
4 su bardağı sıcak su
1.5 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1/2 çay bardağı zeytin yağı
1 yemek kaşığı yoğurt
Çörek otu
1 paket kabartma tozu(isteğe göre)
Öncelikle fırınınızı 220 dereceye ayarlayın.
Mısır ununu bir yoğurma kabına alıyoruz, sonra beyaz unu eleyerek ekliyoruz.İsteğe göre kabartma tozunu da bu safhada ekleyebiliriz.Unları karıştırıp, yağı, tuzu ve şekeri ekliyoruz.Tekrar karıştırdıktan sonra, azar azar suyu ekliyoruz.Burada önemli olan kıvamın tutturulması (yıllanmış aşçılar gibi konuştum galiba). Yani ekmek hamurundan yumuşak, kek hamurundan kıvamlıca olmalı.Ele yapışan bi hamur çıkıyor ortaya ki eminim ilk yaptığınızda bundan hoşlanmayacaksınız.Çünkü ben "bu olmadı ya" deyip atmaya bile yeltendim.. Siz sakin olun ve deneyin.Çok geniş olmayan bir fırın kabına yerleştirin, zaten çok kabarmayacağı için incecik olup yanmasın.
Mısır ununu bir yoğurma kabına alıyoruz, sonra beyaz unu eleyerek ekliyoruz.İsteğe göre kabartma tozunu da bu safhada ekleyebiliriz.Unları karıştırıp, yağı, tuzu ve şekeri ekliyoruz.Tekrar karıştırdıktan sonra, azar azar suyu ekliyoruz.Burada önemli olan kıvamın tutturulması (yıllanmış aşçılar gibi konuştum galiba). Yani ekmek hamurundan yumuşak, kek hamurundan kıvamlıca olmalı.Ele yapışan bi hamur çıkıyor ortaya ki eminim ilk yaptığınızda bundan hoşlanmayacaksınız.Çünkü ben "bu olmadı ya" deyip atmaya bile yeltendim.. Siz sakin olun ve deneyin.Çok geniş olmayan bir fırın kabına yerleştirin, zaten çok kabarmayacağı için incecik olup yanmasın.
Hamuru kaşığınızın tersiyle kalıba göre düzenledikten sonra, üzerine bir kaşık yoğurdu sürün.Her tarafına gelecek kadar olsun.Sonra çörek otunu serpiştirip fırına verin.Altı üstü nar gibi (ki o tabiri de pek anlamam) kızarana dek pişirin.İçine peynir ekleyenler de vardı ama ben yanında peynir yemeyi tercih ediyorum.Ve tabii ki domates - salatalık dilimleri...
Afiyet olsun... :)
Büşracım öncelikle geçmiş olsun,umuyorum böyle bir hastane macerası tekrar yaşamazsın.Gelelim ekmeğine :)Anânemden biliyorum mısır unu kabarmaz yoğururken de suyu çok sever .Görüntü güzel sanıyorum tadı da öyleydi.Tarifini ben de deneyeceğim :)
YanıtlaSilBurcucum, çok teşekkür ederim.Geçip gidiyor her şey.Sonra da daha yenisi derken ömür böylece bitiyor :) Görüntü de tat da beklemediğim kadar güzeldi, yani öyleymiş sevgili eşim ve gurmem tarafından belirtildiğine göre. Senin de önerilerini, ekleyeceğin yenilikleri bekliyorum. Sevgiler..
YanıtlaSilmerhabalar bloğunuza tesadüfen rastladım anladığım kadarıyla osmaniyelisiniz ankarada oturuyorsunuz bende osmaniyeliyim ve ankaradayım
YanıtlaSil